GANA
SURAYYA İSHAH
Kâbe, kıbledir. Yani bütün dünyada Müslümanların namaz kıldığı yöndür. Erken İslam’da Müslüman, yönünü Kâbe’ye çevirmeden önce, namazlarında kıble olarak Kudüs’e yani Mescid-i Aksa’ya dönmüştür. Peygamberimize Kur’an ayeti vahyedildikten sonra da Müslümanlar kıblesini değiştirmiştir.
Hz. İbrahim, karısı Hacer ve oğlu İsmail’i Allah’ın izniyle Mekke vadisinde bıraktıktan birkaç yıl sonra yanlarına dönüp Kâbe’yi inşa etmiştir. Mekke’yi yöneten Kureyş kabilesi ise İslamiyetten önce Kâbe’yi yeniden inşa etmiştir. Ve burayı putlarına tapmak için bir mabet olarak kullanmıştır. Mekke’nin fethinden sonra Peygamber Efendimiz, Kâbe’nin içindeki bütün putları temizlemiştir.
TÜRKİYE
MUHAMMED ŞAMİL FIRAT
Çocukken hacı adayını uğurlamak, sonrasında da karşılamak en sevdiğim şeylerden biriydi. Hacıyı göndermek; hem mutluluğun hem de hüznün karmaşasıdır aslında. Hiç unutmuyorum. Bir gün amcamı hacca uğurlamak için ilçe merkezinden il merkezine yola koyulduk. İçinde amcamın da bulunduğu hac kafilesini otobüse bindirip Adana’dan uçakla Medine’ye gitmek üzere sarıldık, el öptük, ellerimizi açıp hayırlı bir şekilde gidip gelmeleri için dua ettik, uğurladık. Ertesi gün Medine’ye gittikleri haberini aldık. Bir zaman sonra yabancı bir numaradan yapılan aramayı telefonumda gördüğümde mutluluktan havalara uçacaktım. Bir yandan da içten içe hacdan gelecek hediyeyi merak ediyordum. Soğuk bir kış gününün sabahında amcam dönmüştü hacdan. İlçeye on beş dakika kaldı deyince ilçenin girişine gidip karşıladık onu. Hasretliğimizi giderdikten sonra, gelen misafirler için hurmaları tepsiye, zemzemleri fincanlara koyup ikram ettik.
PAKİSTAN
SADİA ASGHAR
Kâbe, yeryüzünde inşa edilmiş ilk mabettir. Müslümanların beş farz ibadetinden biri olan namaz, kıbleye doğru yönelerek yapılmaktadır ve kıble ise Kâbe’nin olduğu yerdir.
Farz ibadetlerden biri de hac ibadetidir. Hac ibadeti de ihrama girerek ve Kâbe tavaf edilerek gerçekleşir. Her yıl Kâbe’de yapılan hac ibadeti, dünyanın farklı yerlerinden gelen renk, dil, ırk, ülke, makam ve mevki farkı gözetmeksizin aynı amaç ve gayeyi taşıyan milyonlarca Müslüman’ı bir araya getirerek eşitlik ve kardeşlik duygusunu oluşturur. Zengin, fakir, güçlü ve güçsüz olan bütün hacılar aynı kıyafetler içinde aynı saflarda ve şartlarda hareket ederek ibadet yaparlar. Tüm Müslümanların aynı yerde sırf Allah rızası için kalabalık bir şekilde toplanmaları bize mahşer meydanını düşündürür. Acziyetimizi ve kulluğumuzu bize bir kez daha açıkça gösterir. Bütün bunlar ile birlikte Kâbe’de yapılan hac, İslam kardeşliği içinde tanışıp kaynaşmayı sevgi ve muhabbeti artırır. Kur’an-ı Kerim’de başta Bakara suresi olmak üzere birçok surede Kâbe’nin kutsal yapısından bahsedilir ve “beyt” yani ev kelimesi ile ifade edilir.
Evet orası Allah’ın evidir ve Kâbe’ye gelen hacılar Allah’ın evine davet ettiği misafirleridir. Allah, kendi evine canı gönülden gitmek isteyen tüm Müslümanlara Kâbe’yi dünya gözü ile görmeyi nasip etsin. Rabbimize hamd, o güzel evin misafirlerine selam olsun.
DOĞU TÜRKİSTAN
KADER NİSA MUTTALİP
Mekke… Mekke… Ne kadar güzel bir ad. Bu kelime kulağıma çok hoş geliyor. Gözümü kapatıp Mekke’yi hayal ederim çoğu zaman. Yıllardır o yöne bakarak namaz kıldığım Kâbe’yi görürüm hayalimde. Sanatına hayran olurum. Sonra zemzemi yerinde kana kana içerim. Peygamber Efendimiz ve sahabilerin Mekke’nin fethiyle şehre girdikleri zamanki ayak seslerini duyarım. Fetih sevinçlerine ortak olurum. O kadar güzel duygulardır ki bunları anlatmaya kelimeler yetmez. Ve gözümü açıp iç geçirir, dua ederim. Rabbim beni ve benim gibi gitmeyenleri en yakın zamanda Kâbe’nle buluştur, diye.