1. “Ömür dediğin” diye başlayan cümleyi nasıl tamamlarsınız?
Tul-i emel ama kısa bir serap. (Zemçi Çetinkaya’nın bir gazelinden aklıma kazınmış.)
2. Hayatınızda olmazsa olmaz dediğiniz üç şey…
Adalet, sessizlik, kahve.
3. Bir koku var sizi çocukluğunuza götüren, o koku nedir?
Yeni demlenmiş ıhlamur kokusu.
4. Şimdiki mesleğinizi yapmasaydınız ne yapmak isterdiniz?
Öğretmenlik yapmak isterdim.
5. O kitabın/öykünün kahramanı sizi neden çok etkiledi?
Kendisinden önce yapılmış ama başarıya ulaşmamış çalışmayı yeni baştan başlatıyor, ince ince çalışıyor, işleri filmlerdeki gibi kolayca olmuyor ama yöntemi değiştirip yeni baştan bir çalışmaya girişebiliyor.
6. Özlemek deyince aklınıza ilk gelen...
Seydişehir’de çocukluğumun sokakları, havalanan tüllerden sızıp gelen çay şıngırtıları.
7. Hayatınızda “bu benim kırılma noktam” diyebileceğiniz bir ânınız...
“Bir gün okurum” ümidiyle yıllardır kitaplığımda tuttuğum kitapları incelerken kırkı geçtiğimi fark etmem. Ömrün kalanına sığmayacakları bırakmak kolaylaştı sonra.
8. Mevsimlerden hangisi?
İlkbahara giriş.
9. Tarihte bir olaya şahitlik etme imkânınız olsa hangi olayı seçerdiniz?
İlk ses kaydının yapılıp dinlenebildiği ân.
10. Cevabını çok merak ettiğiniz bir soru…
Beynin ağ sistemi veri olarak aktarılıp çalıştırılabilecek mi?
11. Kederlendiğinizde yaptığınız şey…
Yürümek, demek isterdim ama içe kapanma oluyor.
12. Hayatta rafa kaldırdıklarınız…
Gürültülü ortamlar.
13. Rol modelim dediğiniz kişi…
Karar veremedim; imrendiklerim var ama model almaya layık olmadım.
14. En sevmediğiniz özelliğiniz…
Sorulana, akılda soru kalmasın diye etraflıca, tafsilatlı cevap vermeye çalışmak.
15. Ruhunuz nereli?
Kasabalı.
16. Bir notunuz var mı?
Çaba, yetiden büyükmüş. Görünmeler çağında “ol”maya çalışmalı, oluşmalı.
17. Geçerken gördükleriniz…
Eskiye dönmek mümkün olsaydı benzer bir hayatım olurdu.