Ömür dediğin...
Ümit ve korku arasında sayılı gündür.
Hayatınızda olmazsa olmaz dediğiniz üç şey…
Ailem, edebiyat, şükür.
Bir koku var sizi çocukluğunuza götüren, o koku nedir?
Annemin biraz da misafirlere kalsın deyip sakladığı meyvelerin kokusu.
Akademisyen olmasaydınız ne olmak isterdiniz?
Hukukçu olabilirdim. Ama şiir yine olurdu.
O kitabın/öykünün kahramanı sizi neden çok etkiledi?
Dede Korkut’un Deli Dumrul’u. İrade ve teslimiyet sınavı; can ve canan sınavı; bilincin yeniden inşasıdır.
Özlemek deyince aklınıza gelen şeyler?
Annem, babam, güzel olan ve geçen her şey…
Hayatınızda “bu benim kırılma noktam” diyebileceğiniz bir ânınız?...
Lisede elektrik teknisyenliği okuduktan sonra işe girmekten vazgeçip üniversite eğitimine devam kararı.
Mevsimlerden hangisi?
İlki ve sonu ile bahar.
Tarihte bir olaya şahitlik etme imkânınız olsa hangi olayı seçerdiniz?
Peygamberimizin, Allah’ın dinine çağırdığı bir kul da ben olmak isterdim.
Cevabını çok merak ettiğiniz bir soru?
İnsan, neden arızalarıyla başa çıkamıyor?
Kederlendiğinizde yaptığınız şey?
İçe çekilmek, dua etmek ve türkü söylemek.
Hayatta rafa kaldırdıklarınız?
Hiçbir şeyi rafa kaldıramadım ama vehimlerim kalksın isterdim.
Rol modelim dediğiniz kişi?
Sakin, mutmain ve yardımsever kişiler.
En sevmediğiniz özelliğiniz?
Dostlarımla iletişimimi sürekli ve canlı kılamamak.
Ruhunuz nereli?
Her şiirime ruh yurdumun bir kokusunun, gölgesinin düştüğünü hissediyorum ama mücessem bir vatana ulaştım diyemem. Yola girme nasibimiz Maraş olmuş.
Geçerken gördükleriniz?
Ailen için çalışıp didinmek, çocuklarının mürüvvetini görmek, inanç ve sevgide kalabilmek için direnmek.
Bir notunuz var mı?
Sağlık ve esenlik olsun. “Geçerken” iz düşürenlerden olmak ne güzel olurdu!