Kaşgarlı Mahmut ile Türkçe Felsefenin İmkânı Üzerine

Türkçe felsefesinin en önemli kurucu metinlerinden olan Divanü Lugati’t- Türk, Kaşgarlı Mahmut’un eseridir. Türkistan beyleri neslindendir Mahmut. Kaşgarlıdır. Kaşgar, Orta Asya’da bulunan en güzel, en cömert vahalardan biridir, Budizm, Nasturi Hristiyanlık, Maniheizm ve Musevi öğretinin İslam kültürüyle birlikte yaşadığı antik bir kenttir. Bu kentte doğmuş olmasının yanı sıra Mahmut, Bağdat’a da gitmiş, orada Türk komutanların halifelik makamındaki etkisini ve buna rağmen Türkçenin ötekileştirilmiş durumunu yerinde tespit etmiş bir âlimdir. Tabii bu arada Kaşgar ve civarında Karahanlı diye isimlendirilen Türk boylar birliğinin ekonomik ve kültürel açıdan Türkistan coğrafyasına etkisini, Samanilerin bölgede dinî, siyasi ve iktisadi başarılarını da unutmamak gerekir.

Altı önemli hadis külliyatının yazarlarından beşi bu coğrafyada yetişir. Kaşgarlı’nın Divanü Lugati’t-Türk’ü İmam Buhari’den iki yüz yıl sonra yazdığını söylersek Kaşgarlı’nın öz güveninin arka planı daha da netleşir sanırım. Bunun yanında Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey, Abbasi halifesini Fatımi komutanlarının elinden kurtarır ve kendini “Doğu ve Batı’nın hakanı” ilan eder, adına sikke/para bastırır. Siyasi alanda Türkler adına yaşanan bu gelişmenin kültürel alandaki devamını Kaşgarlı’nın çalışması oluşturur.

Kaşgarlı Mahmut, Türkçenin medeniyet alanındaki etkisini göstermek için çalışır. Bütün Türk coğrafyasını gezen, konuşulan lehçeleri bilen, bunun yanı sıra Arapça ve Farsçaya da hâkim bu seçkin zekâ, diğer Türk dillerini öğrenebilecekleri ve Türk kültürü ile aşina olabilecekleri bu eseri yazmaya 1072 yılında başlar, redaksiyon süreciyle birlikte eserin tamamlanması beş yıl sürer. Kaşgarlı, Arapça ve Farsçanın yanında Türkçenin bir medeniyet dili olduğunu göstermek için o dönemde kültürel ön yargıları değiştirmeyi kişisel görev hâline getirmiştir, diyebiliriz.

Kaşgarlı, Divanü Lugati’t-Türk’ü Araplara Türkçe öğretmek için de yazdığını söyler ama kitap bunun çok ötesindedir. Hikmet, atasözleri, coğrafi bilgiler, haritalar, şiir ve nesir, destanlar, savaş hikâyeleri, Oğuzların bütün boyları ve simgeleri (damgaları), yemek tarifleri, çocuk oyunları vb. günlük hayatı da içine alan onlarca bilgiye yer verilir ve kitap bir kültür atlasına dönüşür.

Kitap Türkçe felsefe açısından önemli olduğu için bu hususu biraz daha açmak gerekir. Dönemin yazı dilinin dil bilgisi kurallarını ve söz varlığını içerdiği için esere Türk Dilleri veya Türk Lehçeleri ( Ağızları) Sözlüğü denilir. Bu divan, Türk halklarının dil özelliklerini ve o dönemin söz varlığını olabildiğince ayrıntısıyla ortaya koyan bir divandır. Kişi, boy ve yer adları kaynağıdır. Eserde tarihine, coğrafyasına, akrabalık ilişkilerine ve evlenme türlerine kadar Türk örf ve âdetlerine yer verilmektedir. Türklerin hayatlarında son derece önemli olan at ve binicilik ile bağcılık ve bahçıvanlık hakkında da bilgi verilir. Şamanizm dâhil dönemin dinî tasavvurlarından, geçim sanatı olarak dokumacılıktan, insanların günlük hayatlarındaki eğlence şekillerinden (millî oyunlar, müzik, şiir ve dans), ev eşyası ve giyim kuşamdan bahsedilir. Kaşgarlı, haritacılıkla da uğraştığı için coğrafya, yer ve bölge adları ile astronomi (gök bilimi) hakkında da bilgilere yer verilir. Uzun yıllar kullanılan 12 Hayvanlı Takvim’den ve hayvan adlarından bahsedilir. Türklerin savaşçı ruhunu gösteren savaş tekniği ve silahlar ile her daim savaşa hazırlık antrenmanı olarak görülen spor ve oyunlar (ayak topu, çevgân, güreş ve kendisinin çok iyi oynadığı cirit) hakkında bilgi verir. Sağlıklı bir toplum için gereken tababet, nitelikli beslenme için tarım, toplumsal hayat için Türk evi, dönemindeki ulaşım ve taşıtlar gibi konulara da yer verir. Bu açıdan o artık çok boyutlu okumalarla her daim yeniden incelenecek olan “Türkçe Felsefe Klasiği” hâline gelmiştir.

Kaşgarlı’nın Türkçenin lehçe ve ağızlarını gösteren dil haritasının yanı sıra coğrafi haritasında merkezi, Abbasilerin başkenti Bağdat yerine Balasagun şeklinde göstermesi, Türklerin İslamiyet’e olan katkılarına bir göndermedir. Bu harita bilinen ilk haritalardandır.