“Ömür dediğin…” diye başlayan cümleyi nasıl tamamlarsınız?

Özlerken umut etmektir.

Hayatınızda olmazsa olmaz dediğiniz üç şey…

Sevdiğim, sevdiklerim, sevme kudretinde bir kalp.

Bir koku var sizi çocukluğunuza götüren, o koku nedir?

Yağmurun toprakla buluştuğu an.

Şimdiki mesleğinizi yapmasaydınız ne yapmak isterdiniz?

Yine çok sevdiğim bir şeyi yapardım.

O kitabın/öykünün kahramanı sizi neden çok etkiledi?

Tatar Çölü’nün Giovanni Drogo’su. Çünkü bir ömür boyu bekledi fakat beklerken ömrünü tükettiğini anlamadı.

Özlemek deyince aklınıza ilk gelen?

Gönül yorgunluğu ve sabır imtihanı.

Hayatınızda “bu benim kırılma noktam” diyebileceğiniz bir ânınız?

Ablamın vefatı.

Mevsimlerden hangisi?

Yaz hariç hepsi.

Tarihte bir olaya şahitlik etme imkânınız olsa hangi olayı seçerdiniz?

Ulubatlı Hasan’ın surlara bayrağı diktiği anı.

Cevabını çok merak ettiğiniz bir soru...

Uzayda yalnız mıyız?

Kederlendiğinizde yaptığınız şey?

Susmak ve yürümek.

Hayatta rafa kaldırdıklarınız?

İnsanlardan bir şey beklemek.

Ruhunuzda iz bırakan biri?

Hz. Hatice.

En sevmediğiniz özelliğiniz?

Sabırsızlığım.

Ruhunuz nereli?

Sezai Karakoç’un ifadesiyle “öteli”.

Gözünüzü kapattığınızda duyduğunuz/duymak istediğiniz o ses?

“Ey imanın huzuruna kavuşmuş insan! Sen O’ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön. Böylece has kullarımın arasına sen de katıl. Gir cennetime!” (Fecr, 89/ 27-30)

Geçerken gördükleriniz...

Ne dem baki ne gam baki.

Bir notunuz var mı?

Bize hakkı ve sabrı tavsiye edenlerin, gerçek dostlarımız olduğunu bilelim. Ve gerçek dostların, nadir tabiat olaylarından olduğunu unutmayalım.