“Ömür dediğin…” diye başlayan cümleyi nasıl tamamlarsınız?

Ömür dediğin iyi bir hikâyeye sahip olmak, onu yaşamak, onun peşinde olmak, arkamızda anlatılmaya değecek iyi hikâyeler bırakmaktır.

Bir koku var sizi çocukluğunuza götüren, o koku nedir?

İğde çiçeği kokusu. Çiçek açmış bir iğde ağacının altından geçip gidemem. Çocukluğumda, ilk gençliğimde annem bir şekilde masamda hep iğde çiçekleri bulundururdu. Bunları ne kadar sevdiğimi bilirdi. O koku annemin kokusudur.

Şimdiki mesleğinizi yapmasaydınız ne yapmak isterdiniz?

Sadece yazarak geçimimi sağlayacak bir mesleğimin olmasını isterdim. Bir başka deyişle yazarlığın meslek olarak kabul edildiği bir dönemde yaşamak isterdim.

O kitabın/öykünün kahramanı sizi neden çok etkiledi?

Kitaplar yüzünden acı çeken, bütün kitapların kendisi için yazıldığını düşünen Tutunamayanlar’ın kahramanı Selim Işık ile bakışlarımız aynileşmişti. Adaletten, vicdan azabından beni yakalamış olmalı.

Hayatınızda “bu benim kırılma noktam” diyebileceğiniz bir ânınız?

Ortaokulda yazdığım bir kompozisyonumu beğenen Türkçe öğretmenimin sınıfta bu yazımı okuması.

Tarihte bir olaya şahitlik etme imkânınız olsa hangi olayı seçerdiniz?

Binbir Gece Masalları’ndaki hikâye anlatıcılarını Şam’da, Bağdat’ta dinlemek isterdim.

Cevabını çok merak ettiğiniz bir soru...

Mevlana, Mesnevi’yi oturup kendisi mi yazmış yoksa Mevlana tarafından söylenmiş, Hüsameddin Çelebi tarafından kâğıda mı aktarılmıştır.

Kederlendiğinizde yaptığınız şey?

Yazmak. Hayat ancak kaybetmişlerin, yenilmişlerin diliyle tanımlanabilir. Çünkü ancak mağluplar hayatı kavrayabilir.

Hayatta rafa kaldırdıklarınız?

Kibir. Kibir insanı kilitliyor, adım attırmıyor, nefes aldırmıyor. Âdeta olduğu yere mühürlüyor.

Ruhunuzda iz bırakan biri?

Mevlana, Yunus Emre, Genceli Nizami…

En sevmediğiniz özelliğiniz?

Koşulsuz iyi niyetli olmam. Hayatta iki tür insan olduğunu düşünüyorum. Birincisi oyun kurucular ikincisi ise masumlar/kurbanlar. Oyun kurucular hayatta her şeyi bir plan, kurgu içerisinde yapar, her adımının on adım sonrasını hesap ederler. Masum insanlar ise her söylenene inanır, bir plan içinde davranmazlar. Kalplerinin sesini dinlerler. Ben çok kolay inanırım ne yazık ki…

Ruhunuz nereli?

Hep denizin olduğu yerler, Adalar; Büyükadalı…

Gözünüzü kapattığınızda duyduğunuz/duymak istediğiniz o ses?

Dalga sesi…

Geçerken gördükleriniz...

Yaşlandıkça yalnızlaşacağımızı bize kimse söylemedi.

Bir notunuz var mı?

Bir köşede sabit bekleyenler değil, kaybolmuşlar, kaybolmayı göze alanlar bulur hayatın tüm yitiğini…